HURŞİT ÇAKIR
“…hele Dede’nin bayırından yokuş aşağı yuvarlana yuvarlana düştüğüm o günleri…Avdan tarafına başı kabak eşeğin üzerinde bağa gittiğim o 1965’li yılları…mezarlığın yanı başındaki okulumuza odun götürdüğüm, yağlı somun ekmeğini atıştırdığım o bulunmaz günleri…kazık oynadığım o günleri… hiç unutmadım ben…
Orda bir köy var.. uzakta da olsa o köy benim köyümdür…
…emmim, halam, Fadime ninem, Gümül dedem…”
diye başlıyor Sayın Hurşit ÇAKIR sözlerine ve Tutluca’ya olan hasretini böyle dile getiriyor.
Hurşit Çakır, Tutluca’mızın yetiştirdiği, hep gurur duyduğu ve her zaman da duyacağı usta müzisyen…
1956 yılında Tutluca’da doğdu. Annesi, köyün eski muhtarlarından, Akkaşlar’dan Koca Mehmet (Mehmet ÖZTÜRK)’ün kızı. Babası, Gümül Mehmet’ in oğlu Ali Çavuş. Köyümüzün ünlü berberi, Yan Amat Lakaplı Zago (Ahmet ÇAKIR) amcasıdır.
1956 yılında Tutluca Köyü İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. Sonra Denizli Gündoğdu İlk Okulu, Merkez O.O. ve Denizli Ticaret Lisesi olarak devam etti. 1982 de Fransa Lille Üniversitesi Ekonomi Fakültesini bitirdi. 2 yıl UNESCO’da uluslararası eğitim desteği programında yer aldı.
Asıl mesleği bankacılık. Ama yıllar yılı müzik daha da ağır basmaya başladı. Müzik hayatı ise başarılarla dolu…
“İlk gitarını 1969 ekim ayında Erol BÜYÜKBURÇ hediye etti. Onunla (Şimdi adı Sevil Kaynak Lisesi olan) Pamukkale Orta Okulunda ilk sahne deneyimini yaşadı. “Avare Olmuşun Senin Yoluna” adlı şarkıyı Erol BÜYÜKBURÇ’ la beraber söyledi. Daha sonra Merkez Orta Okulu 3. sınıfta da Barış MANÇO ‘nun hediyesi ilk yarı-profesyonel gitarıyla, Barış MANÇO ‘nun Denizli’deki ilk konserinde (Şimdiki Latif mağazalarının olduğu yerde yazlık Yeni Sinema vardı. Barış MANÇO ile ilk olarak orada konsere çıktı.) “Daglar Daglar” ve “Derule”’yi beraber söyledi.
Ticaret Lisesi yıllarında liseler arası hafif batı müziği yarışmasında dereceler aldı. Bu yarışmaların birinde 1975 Isparta finallerinde Edip AKBAYRAM ile, 1976 da Cahit BERKAY -Moğollar’la, 1978’de de Cem KARACA ile tanıştı. 1979 da, Cahit BERKAY- Moğollar’ın Paris konserlerinde ön grup olarak sahne aldı. Yıllar yılları kovaladı ve 1995 Grup S.İ.S (Sevgi-İnsanlık-Saygı) felsefesinde kuruldu. Çeşitli festival konserlerinden sonra 2002 temmuzu’nda Cem KARACA’ nın Marmaris konserlerinde kendisine eşlik ettiler.
Bu arada kendi şarkılarını yazmaya başladı. 1995 de Fransa’da bir kazada kaybettiği Portekizli kız arkadaşı Mario Sameiro Fontes anısına “Anlatsam Sana” isimli şarkısını besteledi ve bu şarkı Denizli Müzik tarihinin ilk klibi olarak 1995 mart ayında DEHA TV tarafından kaydedildi ve 6 ay boyunca yayınlandı.
1999 da Barış MANÇO’yu kaybedince ”O yaşasaydı bu besteleri de yapardı” deyip kolları sıvadılar. Ve Grup S.İ.S, Barış yolunda yürümeye başladı. “Garip Bir Garip”, “Oy Derbeder”, “O Hasret (Bir paragrafında köyümüzden de bahsediyor)”..gibi Barış tarzında şarkıları çıktı. Çesitli radyo ve TV’lerde çaldılar söylediler. Bu şarkılardan “Oy Derbeder”’i Moğollar aldı. “Çaresi Yok” isimli parçayı da Edip AKBAYRAM aldı.
2004 de ise şu meşhur…köyümüzde klibini de çektikleri “Yeter Ayrılık” isimli çalışma radyo ve TV’lerde yayınlanmaya başladı. 2005 kurban bayramında Almanya TVT, Kanal 7, İngiltere Skylife TV ve Show TV, TV8 de yayınlandı.
Halen çeşitli konserleri devam ediyor.Tek arzusu köyümüz yararına bir konser verebilmek.
Söz dönüp dolaşıp, “Müziklerinin kaynağında Tutluca’nın yeri…” sorusuna gelince, sanatçımızın ne düşündüğünü kendi ağzından dinleyelim:
Şarkılarımız anası babası belli ayakları bu topraklara basan şarkılardır. Orada biz kendimizi buluruz.: Kah ” KALEİÇİ MEMLEKET !! deriz kah ” KUŞKUŞU YUSUF” deriz. Kah GÜMÜL MEMET ” deriz biz.
Anılarda Tutluca!..adını andıkça gözlerim yaşarır..hep düşlerimde şu vardır: kah Avdan tarafına..kah Çardak tarafına..kah Dede tarafına..bi koşu seyirtip gidivermek gelir içimdem…Düğünlerde halamın oğlu Adil’le macun yapıp sattığımız o günleri..Haziranda harman yerlerini ve tabii ki havuzu..Asbab damında Fadime ninemin beni yıkadığı o günleri ,öylesi çok ki…hep özlemle anmışımdır.
Bir tosbik olarak o topraklara sahip çıkmak benim de görevimdir. Orda bir köy var uzakta ve o köy benim köyümdür. Ayrıca bir Settar TANRIÖĞEN var aramızda gerçek sanatçı olarak..O’nunla da gurur duyuyorum hep…
Son olarak gitar çalıp şarki söyleyen bir tosbik olarak, bir hedefim de sudur: Hani harmanlardan sonra Moran tarafına değirmenlere giderdik ya..1 ay sonra falan dönerdik..işte o günleri anlatan bir “GÜMÜL DEDE” şarkısı yapmak istiyorum. Aynen Barış Abi’ nin “BAYKOCA DESTANI” gibi..Bizi anlatan..TUTLUCA’yı anlatan. Yarısı bitti zaten.
Tutluca’ lı ve bir tosbik olmaktan gurur duyan sanatçımıza müzik hayatında ve çalışmalarında başarılar diler, Tutluca ile ilgili ideallerinin gönlünce olmasını temenni ederiz.
Teşekkürler Hurşit Çakır..Tutluca’ya hak ettiği değeri verdiğin için…